Bölüm Sekreterliği: 0216 554 15 00 | Dahili: 1948 - 1999
Alzheimer Hastalığı; beynin öncelikle hafıza başta olmak üzere, tüm bilişsel fonksiyonlarında ilerleyici kayba (demans: bunama) neden olan, mikroskobik olarak beyinde anormal protein depolanmasıyla karakterize bir hastalığıdır. Demans, hafıza, lisan, aritmetik işlemlerde zorluk, karar verme yetisi, dikkat ve diğer bilişsel fonksiyonlarda ilerleyici kayıp demektir. Alzheimer Hastalığı en sık görülen demans şeklidir, ancak bunun dışında benzer demans tablolarına neden olan başka rahatsızlıklar da bulunmaktadır.
Dilimizde sık kullanılan bunama, demans kelimesinin karşılığıdır. Demans; Latince zihin anlamına gelen mens kelimesinden türemiştir ve zihin yitirilmesi anlamına gelir. Alzheimer hastalığı ise tüm demans hastalarının yüzde 66'sı gibi bir oranla en sık izlenen demans tipidir. Alzheimer hastalarının sayısı giderek artış göstermektedir. Çünkü hastalık ile ilgili en önemli risk faktörü yaştır ve yaşlanma kaçınılmaz bir durumdur. Günümüzde tüm dünyada (özellikle gelişmiş ülkelerde ve refah düzeyi yüksek toplumlarda) en hızlı artan yaş grubunu 65 yaş ve üstü kişiler oluşturmaktadır. Alzheimer hastalığının görülme oranı 65 yaş üstü 100 kişiden 8'i gibi bir sıklıktadır. 21. yüzyılda doğal, hastalığın görülme sıklığı daha da artacaktır. Günümüzde Türkiye’de 300 bin civarında Alzheimer hastası olduğu düşünülmektedir. Genç nüfusun giderek yaşlanacağı bir ülke olarak Türkiye’de 30-40 yıl sonra bu hastalığın en önemli sağlık sorunu olacağını söylemek mümkündür. Hastalık çoğunlukla 65 yaş ve üzerindeki bireyleri etkilese de, daha genç başlangıçlı örneklerine rastlanması nedeniyle bir yaşlılık dönemi hastalığı olarak nitelendirilemez.
Alzheimer hastalığı henüz nedeni tam aydınlatılamasa da, beyin hücrelerinin programlanandan daha erken ölmesi nedeniyle olmaktadır. Yaşla beraber her kişide beyin hücre ölümü gerçekleşir ama Alzheimer hastalığında bu süreç çok hızlı ve erken gelişmektedir. Hücre ölümüyle birlikte beyin yavaş yavaş küçülür. Çok nadir olarak (yaklaşık 100 hastanın 5'inde), hastalığın ailesel formları da mevcuttur.
Alzheimer hastalığının nedeni tam olarak bilinmese de bir takım risk yaratan durumlar günümüzde tanımlanmıştır, bunlar;
Hastalıkta ortalama yaşam süresi 8 yıldır. Buna karşın bazı hastalarda hastalık çok yavaş ilerlerken bazılarında da kısmen daha hızlıdır. Hastalık erken, orta ve ileri evre olarak 3 evreye ayrılabilir.
Unutkanlık: Hastalığın en önemli bulgusu unutkanlıktır. Yaşlılıktaki her türlü unutkanlık değerlendirilmelidir. Önemli olan selim yaşlılık unutkanlığı ile hastalık belirtisi olan unutkanlıkların birbirinden ayrılmasıdır. Alzheimer hastalığında başlangıçta hafif bir unutkanlık vardır. Örneğin, hasta randevularını, yemeğin altını, bakkaldan alacaklarını unutmaya başlamıştır. Zamanla unutkanlık giderek artar ve kişi 5 dakika önce sorduğu soruyu tekrar tekrar sorabilir. Torunlarının isimlerini, koyduğu eşyaların yerini hatırlamaz. Buna karşın hasta geçmişini özellikle de gençliğini ve 30-40 yaş dönemini şaşırtıcı bir ayrıntıyla anlatabilir.
Yol Bulamama: Eğer unutkanlığı olan bir yaşlı iyi bildiği yolları bulamıyorsa, daha önceden dolaştığı yerlere artık gidemiyorsa, evin yolunu bulamayıp kayboluyorsa ya da bu nedenle eve geç geliyorsa, evin içinde odaları karıştırıyorsa Alzheimer hastalığından şüphe etmek gerekir.
Diğer Bulgular: Hastalar daha önceden olmayan bir şekilde içlerine kapanabilir, isteksiz, görülebilir; uğraş ve hobilerini terk edebilirler. Karmaşık aletleri kullanmakta, para hesabında zorlanırlar. Bunlar ile beraber olmayan şeylerden bahsetme; onları gördüğünü duyduğunu iddia etme gibi psikiyatrik bulgular da olabilir.
Hastalığın daha ileri evrelerinde ise hastalar temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanarak bakıma muhtaç duruma gelirler.
Hastalığa ilişkin belirtilerle sağlık kuruluşlarına başvuran hastalar nöroloji kliniklerine yönlendirilir. Alzheimer hastalığının teşhisine yönelik net olarak bilgi verebilen bir ayırıcı tanı testi bulunmaz. Nöroloji uzmanları tarafından hastanın muayenesi, hasta yakınlarının verdiği bilgi, beyin işlevlerini değerlendiren nöropsikolojik değerlendirme ve gerekirse diğer yardımcı tetkiklerin (MR, BT, Kan Testleri…) bir araya getirilmesi ve yorumlanmasıyla hastalığın tanısı konulur.
Hekim tarafından yapılacak değerlendirmeler sonucunda Alzheimer teşhisi alan hastalarda tedavi süreci hastanın yaşı, hastalığın aşaması ve eşlik eden diğer hastalıklar da göz önünde bulundurularak kişiye özgü olarak planlanır. Alzheimer hastalığının bilinen kesin bir tedavi yöntemi yoktur. Fakat bazı uygulamalar ile hastalığın hastada oluşturduğu semptomların azaltılması veya ortadan kaldırılması ve hastalığın ilerleyişinin yavaşlatılması mümkündür. Alzheimer hastalarının ev ortamında gerekli düzenlemeler yapılmalı, unutkanlığı önleyici ve hatırlamayı kolaylaştırıcı önlemler alınmalıdır. Mümkün olduğunca bireysel veya toplu olarak uygulanabilen terapiler hafızanın güçlendirilmesine, problem çözme ve dil becerilerinin korunabilmesini destekleyebilir. Hastalığın bulgularının azaltılması ve yaşam kalitesinin artırılması amacıyla hekim tarafından birtakım ilaçların kullanımı önerilebilir.