Obezite tüm dünyada sıklığı salgın gibi giderek artan önlenebilir ve tedavisi mümkün olan çok önemli bir hastalıktır. Aşırı ve yanlış beslenme, hareketsiz yaşam, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin etkili olduğu vücutta aşırı veya anormal, yağ dokusu birikimi olarak tanımlayabiliriz. Tek bir faktöre bağlı değildir ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler, sosyal yaşama katılmasını engeller ve sosyal- psikolojik birçok sorunu beraberinde getirir.
Obez kişiler, toplumdaki normal kilolu kişilere göre; diyabet, kalp hastalığı, hipertansiyon gibi hastalıklara sahip olmak açısından çok yüksek risklidirler. Ayrıca bazı kanser türlerine de (meme kanseri, kolon kanseri gibi) yakalanma riski obezlerde artmıştır. Bel fıtığı, diz- eklem problemleri gibi yaşın ilerlemesi ile birlikte birçok ortopedik hastalığa da zemin hazırlar.
Obezite kişilerin yaşam süresini kısaltması, yaşam kalitesini bozması ve psikolojik olumsuz etkileri ile birçok önemli hastalığa yol açması nedeniyle mutlaka tedavisi gereken önemli bir hastalıktır.
Artık Obezite Kader Değil! Doğru Tedavi Yöntemleri ve Takipler ile Yeni Bir Hayat Sizi Bekliyor!
Diyabet; insülin hormonunun eksikliği veya etkisizliği sonucu ortaya çıkan, yaşam boyu süren, kan şekeri yüksekliği ve eşlik eden hastalık durumları ile karakterize metabolik bir hastalıktır. Ne yazık ki son 10 yıllık dönemde Türkiye’de diyabet hastalığının görülme sıklığı %100 artış göstermiştir. Diyabet hastalığının ortaya çıkardığı birçok başka hastalık, kalp hastalığı, görme kaybı, böbrek yetersizliği gibi sorunların önlenebilmesi ancak çok iyi bir tedavi ve takip ile mümkün olacaktır. Türkiye’de ve dünyada, diyabet hastalığı, en önemli böbrek yetersizliği nedenidir. Kontrolsüz diyabet hastalığı yaşam süresini yaklaşık 5-10 yıl kısaltmaktadır.