Tüberküloz (Verem), bilinen en eski hastalıklardan biridir. Mısır mumyalarında tüberküloz hastalığı bulguları saptanmıştır. Antik Yunan döneminde tüberküloz hastalığı olduğu anlaşılan belirti ve bulgular, Hipokrat tarafından bildirilmiştir. Ortaçağ’da Avrupa’da büyük salgınlar görülmüştür. Bu nedenle hastalığa ‘Büyük Beyaz Veba’ denilmiştir.
Tüberküloz mikrobu ilk defa 1882 yılında Alman bilim adamı Robert Koch tarafından keşfedilmiştir. Bu tarihten sonra tüberkülozun bulaşıcı bir hastalık olduğu net olarak anlaşılmıştır. Tüberküloz hastalığı günümüzde dünya’da yaygın bir hastalık olarak görülmeye devam etmektedir. 2019 yılında Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre (DSÖ) yaklaşık 10 milyon yeni tüberküloz hastası görülmüştür. Bu hastaların yaklaşık 1 milyon 400 bini yaşamını yitirmiştir. Türkiye’de tüberküloz hasta sayısı 2019'da 11 bin 401'e, 2020'de ise 8 bin 925'e düşmüştür.
Tüberküloz hastalarında uzun süren öksürük, balgam çıkarma, kan tükürme, kilo kaybı, iştahsızlık, gece terlemesi, göğüs ağrısı gibi şikayetler görülmektedir. Tüberküloz hastalığı tedavi edilmezse ölümcül olabilir. 1940’lı yıllara kadar tüberküloz hastalarının tedavisinde nispeten zorluklar yaşanmıştır. 1944 yılında tüberküloz tedavisinde etkili ilk ilaç bulunmuş ve sonrasında yeni ilaçlar geliştirilmiştir. Günümüzde Tüberküloz hastalarının büyük çoğunluğunun tedavi edilebilmesi mümkündür. Ancak Tüberküloz tedavisi uzun soluklu bir tedavi olup hastaların ilaçlarını düzenli kullanması gereklidir.