Gizli Verem Nedir?

Gizli Verem Latent Tüberküloz Enfeksiyonu Nedir?

Gizli tüberküloz (TB) enfeksiyonu, Mycobacterium tuberculosis basilinin vücuda girmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Gizli tüberküloz, bağışıklık sisteminin basili kontrol altında tuttuğu durumdur. Bu durumda kişide tüberküloz belirtisi yoktur ve bulaşıcı değildir. 

Gizli tüberküloz enfeksiyonu olan bir kişi, enfekte olmuş basilleri vücudunda taşır, ancak hastalık aktif değildir. Bağışıklık sistemi enfeksiyonu kontrol altında tutar ve bakterilerin yayılmasını engeller. Gizli tüberküloz, etkilenen kişinin sağlığına zarar vermez ve semptomlara neden olmaz. 

Ancak latent tüberküloz enfeksiyonu olan kişilerde enfeksiyon ileride aktif tüberküloz hastalığına dönüşebilir. Bağışıklık sistemi zayıfladığında veya baskılandığında (örneğin HIV enfeksiyonu, kanser tedavisi, anti-tnf tedavisi), gizli bir enfeksiyon aktif hale gelebilir. Aktif veremli bir kişi bulaşıcıdır ve semptomları vardır. 

Gizli TB enfeksiyonu genellikle TB taraması ile teşhis edilir. Bu testler, enfekte bir kişinin bağışıklık sistemi tepkisini değerlendirir ve enfeksiyonu tanımlamaya yardımcı olur. Bu amaçla PPD (Mantoux) testi ve/veya İnterferon gama salınım testleri kullanılır. Gizli bir tüberküloz enfeksiyonu tespit edilirse koruyucu tedavi (özel ilaç tedavisi) yapılabilir. Bu tedavi, enfeksiyonun aktif hastalığa dönüşme riskini azaltır. 

Gizli tüberküloz enfeksiyonu, tüberküloz tedavisinde önemli bir noktadır. Gizli enfeksiyonu olan kişiler, bazı özel durumlarda aktif hastalık geliştirme riski açısından izlenmeli ve gerekirse tedavi edilmelidir. Gizli tüberküloz enfeksiyonunun aktif hale gelmemesi için bağışıklık sisteminin sağlığına dikkat etmek ve risk faktörlerini kontrol etmek de önemlidir.

 

Gizli Verem Nasıl Aktif Olur?

Mycobacterium tuberculosis adlı bir basilin vücuda girmesiyle oluşur ve enfekte kişinin bağışıklık sisteminin kontrolü altındayken hastalık belirtisi vermez. Latent tüberküloz genelde aktif bir hastalık haline gelmez ve kişinin sağlığını etkilemez. Latent TB enfeksiyonu olan kişilerin %5’i ilk 2 yıl içinde ve geri kalan %5’i ömürlerinin herhangi bir zaman diliminde aktif TB hastalığına yakalanabilir. Aktif hale gelme nedenleri arasında,

Zayıflamış bağışıklık sistemi: Enfekte bir kişinin bağışıklık sistemi zayıfladığında, gizli TB enfeksiyonu aktif hastalığa dönüşebilir. Bağışıklık sistemini zayıflatan koşullar: 

  • Anti TNF tedavisi,
  • Organ ya da hematolojik nakil yapılan kişiler,
  • Uzun süreli kortizon kullanımı (15 mg/gün ve üstü),
  • Kronik böbrek yetmezliği,
  • HIV enfeksiyonu, AIDS,
  • Bağışıklığı baskılayan diğer durumlar sayılabilir.

Yeni enfeksiyon: Gizli TB enfeksiyonu olan bir kişi yeni bir M. tuberculosis enfeksiyonuna maruz kalırsa, enfeksiyon aktif hale gelebilir. İkincil enfeksiyon, özellikle enfekte bir kişiyle (örneğin aile içinde) uzun süreli ve yakın temas sırasında ortaya çıkabilir.  

Diğer sağlık sorunları: Bazı sağlık sorunları, özellikle akciğer hastalığı (örn. KOAH), diyabet, böbrek hastalığı, latent TB enfeksiyonunun yeniden aktif hale gelme riskini artırabilir. 

Gizli TB enfeksiyonunun aktif hastalığa dönüşmesi genellikle karmaşık bir süreçtir ve tam olarak anlaşılamamıştır. Bununla birlikte, yukarıdaki faktörlerin bir kombinasyonu gizli enfeksiyonun aktivasyonuna katkıda bulunabilir. Bu nedenle, gizli TB enfeksiyonu olan kişilerin risk faktörlerini yönetmeleri ve düzenli taramalardan geçmeleri önemlidir.

 

Gizli Veremden Korunmak İçin Ne Yapılmalı?

Tüberküloz aşısı: Çocuklarda tüberküloz enfeksiyonunu ve şiddetli tüberküloz hastalığını önlemek için yaygın olarak Bacillus Calmette-Guérin (BCG) adı verilen bir tüberküloz aşısı kullanılır. Ancak BCG aşısı tam koruma sağlamaz ve latent tüberküloz enfeksiyonunu önleme yeteneği sınırlıdır. 

Risk faktörlerinin kontrolü: Aktif TB hastalığı geliştirme riskini artıran faktörlerin kontrol edilmesi önemlidir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için dengeli  beslenme, düzenli egzersiz, yeterli uyku ve stres yönetimi gibi sağlıklı yaşam tarzlarına dikkat edilmelidir. Kronik hastalıkları kontrol altına almak da önemlidir.  

Tüberküloz taraması ve erken teşhis: Risk gruplarında tüberkülozun erken teşhisi hastalığın yayılmasını ve ciddi komplikasyonların gelişmesini engeller. Tüberküloz taraması yapılması (örn. tüberkülin deri testi veya interferon-gama salınım testi) gizli tüberküloz enfeksiyonunun saptanmasına olanak sağlar. Enfekte kişilerin semptom geliştirmeleri durumunda hızlı bir şekilde doktora görünmeleri de önemlidir. 

İlaçlar: Gizli tüberküloz enfeksiyonu olan kişilere, tüberkülozun aktif hastalığa dönüşme riskini azaltmak için önleyici ilaçlar almaları önerilebilir. Bu tedavi, TB basillerini öldürmek veya çoğalmalarını önlemek için ilaçların kullanılmasını içerir. İlaç tedavisi tüberkülozun aktivasyonunu önlemede önemli bir adımdır. 

Enfeksiyonun önlenmesi: Tüberküloz hastası ile yakın temasta bulunan kişilerin tarama ve gerekirse koruyucu tedavi almaları gerekebilir. Tüberkülozlu kişilerin enfeksiyonun yayılmasını önlemek adına öksürdüklerinde veya hapşırdıklarında ağız ve burunlarını kapatmaları, hijyen kurallarına ve sağlık kurallarına uymaları çok  önemlidir. 

Tüberkülozun önlenmesi multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Toplumda konuya ilişkin farkındalığı artırmak, erken teşhis ve tedavi hastalığın ölümcül sonuçlara yol açmadan fark edilmesini sağlayan birincil adımdır.

 

Başkent Web ve Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Güncellenme Tarihi: 08 Haziran 2023 Perşembe

 

SAĞLIK REHBERİ

+250 Blog Yazısı
+50 Uzman Yazar
+30 Kategori

Sağlık Yazıları

 

 

BAŞKENT TV

+290 Video
+50 Doktor
+30 Kategori

Videolar

 

 

MİKRO SİTELER

6 Web Sitesi
Kapsamlı İçerik
Güncel Bilgi

Web Siteleri