Obezite, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tanımına göre kişinin sağlığını bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlamıştır. Vücut Kütle İndeksinin (VKI) 30 kg/m2 veya daha üzeri olmasıdır. Vücut kütle indeksinin hesaplanmasında vücut ağırlığının (kg) boy uzunluğunun (metre cinsinden) karesine bölünmesi ile hesaplanır. Örneğin, 75 kilogram (kg) ve 1.70 metre (m) boy uzunluğu olan bir bireyin VKI ölçümü: (75/(1.70) ²) = 25.9kg/m²’dir. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre bel/kalça oranı kadınlarda 0.85’den ve erkeklerde ise 1.0'den fazla ise android tip obezite olarak kabul edilmektedir. Obezite genel olarak vücuda besinler ile alınan enerjinin, harcanan enerjiden fazla olmasından kaynaklanan ve vücut yağ kitlesinin, yağsız vücut kitlesine oranla artması ile açıklanan kronik bir hastalıktır. WHO verilerine göre dünya genelinde 650 milyondan fazla insan obeziteli birey olarak yaşamını sürüyor. WHO’nun raporunda paylaştığı gibi dünyada ve Türkiye'de obezitenin günden güne artmaya devam ettiğini ve edeceğini gösteriyor. 2035 yılına kadar Türkiye'deki obezite oranının %55'e ulaşacağı öngörülüyor.
Obezite, kadın bireylerde daha fazla olup, her yaşta görülebilen bir hastalıktır. Gebelik ve emzirme dönemlerinde gereksiz gıdaların alınması; doğum sonrası alınan kiloların bir kısmının kalıcı olması; östrojen hormonunun yağ dokusunu arttırıcı etkisi, sedanter bir yaşam kilo alımını daha da kolaylaştırmaktadır. Kilo alma nedenleri arasında: cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, yaşam tarzı, iş ve çalışma şartları, yemek yeme hızı, yemek seçimleri ve hazır gıda ve fast food yeme alışkanlığı, alkol kullanımı, yaşam tarzındaki ani değişiklikler, iş değişikliği, sosyokültürel durum, sigara bırakma, psikolojik etmenler, kadınlarda menstrüel döngü ve menopoza girme olabilmektedir.