Dış Kulak Yolu erişkinde yaklaşık 2,5 cm uzunluğundadır. Dış 1/3 kısmı kıkırdak, iç 2/3 kısmı kemik yapıdadır. Kulak cildinin salgısı ve dökülen epitel hücreleri birleşerek serumen olarak bilinen koruyucu salgıyı oluşturur. Serumen suyun cilde ulaşmasını engelleyerek ve kanal pH’ının hafifçe asidik (pH 6.0-6.5) olmasını sağlayarak kulağı enfeksiyonlardan koruyan bir bariyer oluşturur.
Serumen bir hastalık belirtisi değildir, DKY girişinde görünür hale gelirse estetik açıdan banyo sonrası pamuk veya havlu ile temizlenebilir. Kulak kanalının içindeki kısımlara dokunulmamalıdır.
Ancak bazı kişilerde serumen salgısının yoğun kıvamlı olması ya da DKY anatomisindeki varyasyonlar nedeniyle kanalda serumen birikimi ve tıkaç (buşon) oluşabilir. Bu durumda sabırlı olunmalı, kulak birkaç gün süreyle sudan korunmalı ve kurcalanmamalıdır. Buna rağmen tıkanıklık, kaşıntı ve/veya ağrı devam ediyorsa bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir. Kontrolsüz şekilde, görmeden kulağa bir cisim sokulması buşonun zara doğru itilmesi ile tıkanıklığın artmasına yol açar. Diğer yandan ciltte oluşan sıyrıklar ve asiditenin azalması koruyucu bariyerin bozulması ile bakteri ve mantar enfeksiyonları için uygun ortamı oluşturur.
Bu durum özellikle yaz aylarında daha sık görülür. Yüzücüler DKY’nun sıkça suyla temas etmesi nedeniyle koruyucu serumen tabakasının kaybına bağlı olarak otitis eksternal geçirmeye eğilimlidir. Serumenin yokluğu, lokal travma (kulak çubukları, kulaklıklar, işitme cihazı), kanalda su kalması, yüksek nem ve ısı, otitis eksternal gelişimini kolaylaştıran durumlardır. Egzema, seboreik dermatit, kontakt dermatit gibi durumlar egzematoid eksternal otite yol açar. Bu dermatolojik hastalıklar kronik eksternal otitle de yakından ilişkilidir.
Hafif evrede DKY’nda hafif kızarıklık ve şişlik görülebilir çok az miktarda akıntı da görülebilir. Ağrı şiddetli değilken kaşıntı belirgindir. Orta evrede ödem nedeniyle DKY tıkanmaya başlar ve kaşıntı kaybolurken ağrı öne çıkar. Ciddi evrede ise enfeksiyon dky’nu aşmaya başlar. Bu evrede kulak kepçesinde, kulak arkasında ve aynı taraf yüzde ödem kızarıklık ve komşu bölgede lenf bezi büyümeleri görülebilir. Ağrı çok şiddetlidir çene hareketi kısıtlanır yemek yemek zorlaşır.
Tedavide plan, hastanın hikayesi ve oto-mikroskopik muayene bulgularına göre yapılır. Bakteriyel enfeksiyon düşünülüyorsa aspirasyon ve antibiyotik kulak damlaları (siprofloxasin) hafif durumlarda yeterli olabilir. Ağrı ve şişlik yoğunsa oral antibiyotik ve ağrı kesiciler de verilir. Kaşıntı ödem yoğunsa kortizon damlalar eklenebilir. Mantar hifaları görülürse aspirasyon ile temizlenmesini takiben asiditeyi sağlayacak toz ve solüsyonlar (borik asit) ve antifungal solüsyonlar kullanılır.
DKY’nun koruyucu bariyeri olan serumenin önemi hastaya anlatılır, bu bariyeri bozan yanlış alışkanlıklar varsa düzeltilmelidir. Kaşıntı, tıkanıklık hissedildiğinde DKY’nun havalanmasını engelleyen kulaklık vs kullanımına ara verilmelidir, şikâyet geçene kadar; sudan koruma için silikon tıkaçlar veya duş yaparken vazelinli pamuk ile koruma enfeksiyon riskini azaltır. İşitme cihazı kullanan hastalarda cihaz kullanımına ara verilmesi ve kulak kalıpların değişimi gerekebilir. Bazı hastalarda altta yatan bir cilt egzeması asıl sorun olabilir. Bu hastalarda DKY cildi için kortizon merhemler kanal için ise kortizonlu damlalar 2-3 günü aşmayacak şekilde kullanılır, antihistamin tabletler de verilebilir. Böylece hastanın kulağını kaşıyarak koruyucu bariyeri bozması engellenmiş olur. Vücudun diğer bölgelerinde de yaygın egzeması olan hastalarda etken olabilecek şampuan, küpe, sabun ve/veya sistemik nedenler açısından dermatolojik değerlendirme gerekebilir.