2 Yaş Çocuğunun Psikolojik Özellikleri
2 yaş, hareket edebilme ve konuşma becerilerinin kazanılmış olması ile birlikte bağımsızlaşma girişimlerinin görüldüğü bir yaş dönemidir. 2 yaş çocuğu bir taraftan anneye bağımlılığını sürdürürken bir taraftan da kendi başına hareket etmekten hoşlanır.
Yabancılarla ve yaşıtlarıyla yavaş yavaş ilişki kurmaya başlar. Bağımsızlık duygusu çok önemlidir ve tüm becerilerde bu özellik görülür.
2 yaş çocuğu inatçıdır, sürekli tutturur, hareketli ve meraklıdır, etrafı karıştırır, olumsuz, kararsız ve isyankar bir tutum içindedir. Her şeyi kendi yapmak ister. Yaptığı işler kısıtlandığında ya da izin verilmediğinde öfkelenir. Anne baba ile sürekli çatışma halindedir. Söylenenin tersini yapar.
2 yaşla birlikte mutlu, sakin, kolay idare edilebilen ve söz dinleyen çocuk bir anda huysuz, kararsız, mutsuz, sık sık ağlayan ve söz dinlemeyen bir çocuk haline gelir.
Dil Gelişimi
2 yaş çocuğunun konuşması yabancılarca da anlaşılır olmaya başlamıştır. Sözcük dağarcığı hızla artar. Kullandığından daha fazlasını anlar. Çocuk ilk önce nesne isimlerini, sonra fiilleri öğrenir. Daha sonra 2 kelimeyi bir araya getirip cümle kurmaya başlar. Dış dünyayı tanımak ve sözcük dağarcığını zenginleştirmek için sık sık sorular sorar.
Sözcük dağarcığının gelişmesi çocuğun sosyal ve duygusal gelişimi için önemlidir. Kendini ifade etmekte zorlanan çocuk sosyal ilişkiler kurmakta, özellikle de yaşıtlarıyla ilişkilerde zorlanır, dışlanır.
Konuşma Sorununa Neden Olan Etkenler
Sağlık: Şiddetli ve uzun süren hastalıklar dil gelişiminin gecikmesine neden olabilir. Hastalık nedeniyle çocuğun isteklerini dile getirmesine fırsat verilmeden her isteğinin yerine getirilmesi konuşma gelişimini geciktirir.
Zeka: 2 yaştan önce çocuğun çıkardığı seslerin zeka ile bağlantısı olmadığı, 2 yaşla birlikte dil gelişiminin zeka gelişimi ile doğru orantılı olduğu düşünülmektedir.
Cinsiyet: Erkek çocukların dil gelişimi kızlara oranla daha geriden gelmektedir. Kızlara oranla daha kısa cümleler kurarlar. Sözcük dağarcıkları da kızlarınkine oranla daha kısıtlıdır.
Aile İlişkileri: Sağlıklı anne çocuk ilişkisi dil gelişimini olumlu yönde etkiler. Çocukla konuşmak, ona kitap okumak, onunla oyun oynamak çocuğun dili düzgün ve etkin şekilde kullanmasını sağlar.
Konuşmaya Teşvik: Dilin iletişim aracı olarak kullanılabilmesi için çocuğun bunu bir ihtiyaç olarak hissetmesi gerekir. İsteklerini ifade etme olanağı verilmeden her istediği anlaşılan ve yerine getirilen çocukların dil gelişimlerinin yaşıtlarına oranla geriden geldiği görülmektedir.
Genetik Faktörler: Baba, amca, dayı, birinci derece kuzen gibi aile bireylerinden bir ya da birkaçında geç konuşma sorununun olması durumunda çocukta görülen konuşma sorununun genetik bir yatkınlıktan kaynaklandığı düşünülebilir.
Gelişimsel Problemler: Yaygın gelişimsel bozukluk ya da otizm gibi dil gelişiminin etkilendiği durumlarda çocuk ya hiç konuşmaz ya da dili etkin şekilde kullanamaz.
Televizyon: Televizyon karşısında çok uzun süre geçirilmesi, özellikle reklam ve klip gibi hızlı geçişlerin olduğu görüntüler dil gelişiminin gecikmesine neden olmaktadır.
Nörolojik Problemler: Beyinde konuşma merkezinde var olan bazı sorunlar da konuşma, dili etkin şekilde kullanma sorunları yaratır.
Konuşma Sorunu Karşısında Neler Yapılabilir?
Öncelikle konuşma sorununun kaynağını bulmak gerekir. Konuşma sorunu anne baba tutumlarından kaynaklanıyorsa yani çocuğa dili etkin şekilde kullanması için yeterli fırsat tanınmadıysa, anne baba çocukla çok fazla iletişim kurmuyor, konuşmuyor, kitap okumuyor, oyun oynamıyorsa, çocuk televizyon karşısında çok fazla zaman geçiriyorsa bu durumda
Dil gelişiminin yanı sıra zihinsel, motor ve psiko-sosyal gelişim alanlarında da gecikme yaşandığı, göz kontağı kurmama, adına tepki vermeme, kendi etrafında dönme, sallanma gibi davranışların sergilendiği durumlarda ise bir uzmandan yardım almak gerekir.
Dil Gelişimini Destekleyici Tutumlar